Merhaba kıymetli edebiyat tutkunları. Yazmayı ve okumayı sevenler için arkadaşlık konulu kompozisyonlar oluşturduk. Arkadaşlık ve arkadaş s...
Merhaba kıymetli edebiyat tutkunları. Yazmayı ve okumayı sevenler için arkadaşlık konulu kompozisyonlar oluşturduk. Arkadaşlık ve arkadaş sevgisi ile ilgili kompozisyon örneklerini oluştururken yazım ve imla kurallarına riayet ettik. Kompozisyonun olmazsa olmazlarını es geçmedik. Arkadaşlık ile ilgili kompozisyon giriş gelişme sonuç bölümleri halinde oluşturulmuş ve her yazıya ilgi çekici bir başlık kullanılmıştır. Sizler de arkadaşlık ile ilgili kısa ve uzun kompozisyonlarınızı bizlere gönderebilir, beğenildiği takdirde bu sayfada paylaşılmasını sağlayabilirsiniz. Şimdi arkadaşlık hakkında kompozisyonlarımıza geçelim. İyi okumalar.
Arkadaşlık |
BİRLİKTE MUTLUYUZ
İnsanlar, yaradılış gereği yalnız yaşayamazlar. Sevinçlerini, heyecanlarını, korkularını ve kederlerini paylaşacak başka insanlara ihtiyaç duyarlar. İşte, insanların tüm bu duygularını, yaşanmışlıklarını paylaştığı kişilere arkadaş diyoruz.
Arkadaşlık sözcüğü ''arka'' sözcüğü ve ''-daş'' eki ile oluşturulmuştur. Nasıl ki aynı adı taşıyanlara ''adaş'', aynı vatanda yaşayanlara ''vatandaş'' deniyorsa; birbirinin arkasını kollayanlara, yani birbirine destek çıkanlara da ''arkadaş'' deniyor. Zor zamanlarımızda ailemizden sonraki en büyük destekçilerimiz arkadaşlarımızdır. Sadece zor zamanlarımızda değil elbette, mutlu günlerde de yanımızda olup bizimle birlikte sevinen, mutlu olan yine onlardır.
Hayatımızın her anında yanımızda olan, bizimle acılarını paylaşan ve acımıza ortak olan arkadaşlarımızı her zaman sevmeli, onlarla mutluluk kavramını en güzel şekilde yaşamalıyız.
-SON-
ARKADAŞLIĞIN ÖNEMİ
Hayatımızdaki vazgeçilmez insanlardan bazılarını sorsalar, sayacağımız ilk birkaç kişi arasında muhakkak ki arkadaşlarımız da olacaktır; çünkü her anımızı paylaştığımız, duygu ve düşünce paydaşlığı yaptığımız biricik insanların başında arkadaşlarımız gelir. Bu hayatın kötü yanlarına tek başına katlanmak kolay değildir. Öyle kötü anlarımız olur ki içinde yaşadığımız bu durumu birilerine anlatmak, böylece rahatlamak isteriz. İşte bu tür durumlarda ilk adresimiz, sevdiğimiz o arkadaşlarımızdır.
Herkesle de arkadaş olunmaz elbette. Arkadaş seçimi çok önemlidir. Arkadaşlık yapacağımız kişi veya kişilerle her şeyden önce kafalarımız yani hayata bakış açımız uyuşmalıdır. Bizi anlayabilecek, duygularımızı paylaşabilecek, gerektiğinde bize destek olabilecek ve her şeyden önemlisi, yaptığımız hataları bizi incitmeden söyleyebilecek kişilerle arkadaş olmalıyız. Şayet arkadaş dediğimiz kişiler bize zarar verecekse, bizi iyilikten alıkoyacaksa, kötü günümüzde yanımızda olmayacaksa o kişilerle arkadaş olmamızın hiçbir anlamı yoktur. Aksine, öyle insanlardan mümkün olduğunca uzak durmamız gerekir.
Bizim, arkadaştan veya arkadaşlıktan beklentimiz neyse, kendimiz de o şekilde davranmalı, kötü günlerinde bizler de arkadaşlarımızın yanında olup onlara destek olmalıyız. Bilmeliyiz ki bu hayatta her şey biter; ancak değerli arkadaşlıklar baki kalır. Bu nedenle arkadaşlarımızla mümkün olduğunca güzel anılar bırakmalı, arkadaşlık kavramını daha anlamlı kılmak için çabalamalıyız.
-SON-
ARKADAŞLIK
Her insan, henüz doğumundan itibaren sosyal bir hayata ihtiyaç duyar. Yeni doğmuş, konuşamayan, yürüyemeyen ve kendi ihtiyaçlarını hiçbir şekilde gideremeyen bir bebek bile çevresindeki insanlarla her an iletişim halinde olmak ister. Bizler farkında olmasak bile, anne veya babanın bebekle konuşması, bebek için büyük bir ihtiyaçtır. Bu konuşmalar bebeğin gelişimine büyük katkı sağlar. Bu sosyalleşme ve insanlarla iletişim halinde olma durumu elbette ki bebeklik ile sınırlı değildir. İnsanlar büyüdükçe farklı yollarla sosyalleşir. Bu sosyalleşmenin temelinde ise şüphesiz ki arkadaşlıklar yatar.
Henüz okula başlamadan önce bile yaşıtlarımız olan akrabalarımız, komşularımız veya tanıdıklarımız ile arkadaşlıklar kurarız. Onlarla beraber oynar, eğleniriz. Okula başladığımızda ise arkadaş sayımız artar. Artık sadece yakın çevremizdeki insanlarla değil, tanımadığımız, huyunu suyunu bilmediğimiz kişilerle de arkadaşlık kurmaya başlarız.
Genellikle kendimize en çok benzettiğimiz, kanımızın kaynadığı kişilerle yakınlaşır ve onlarla arkadaş oluruz. Kimi zaman arkadaş olduğumuz kişilerin uygun kişiler olduğunu görür, kimi zaman ise onların gerçek bir arkadaş olamayacağımız kişiler olduğunu fark ederiz. Böylece hayatımıza birçok arkadaş girip çıkar.
İnsanlarla arkadaşlık kurmak, sonra da bu arkadaşlıkları sonlandırma zorunda kalmak kolay değildir. Bu nedenle arkadaş seçimi çok önemlidir. Yeni bir ortama girildiğinde birileri ile hemen yakın ilişkiler kurmak yerine bir süre gözlem yapmak ve daha sonra uygun kişilerle yakınlık kurup arkadaş olmak çok daha akıllıca olacaktır.
Arkadaşlarımızın bizim üzerimizde büyük etkileri vardır. Elbette ki bizler de onları birçok yönden etkileyebiliriz. Bu nedenle doğru arkadaş seçimi çok önemlidir. Bu seçimi doğru yaptığımız takdirde iki taraf da zarar görmez, aksine bu güzel arkadaşlıklar zamanla dostluğa dönüşebilir.
Arkadaşlarımızla aramız zaman zaman bozulabilir. Kırgınlıklar, küslükler yaşayabiliriz. Ancak bunun normal bir şey olduğunu bilmeli ve arkadaşlarımızı gerektiğinde affedebilmeliyiz. Bize yaptıkları iyilikleri ise asla unutmamalıyız. Bununla ilgili çok güzel bir hikaye vardır. ''Derler ki iki iyi arkadaş bir çölde uzun bir yolculuğu çıkmışlar. Her nedense aralarında küçük bir anlaşmazlık çıkmış ve tartışmaya başlamışlar. Arkadaşlardan biri, öfkesine hakim olamamış ve basmış tokadı. Diğeri bunu hiç beklemiyormuş. Hiç sesini çıkarmamış. Sadece çölün kumlarına ''En iyi arkadaşım bana tokat attı.'' yazmış ancak o yazı da kısa sürede rüzgarla silinmiş.
Kalkıp yollarına devam etmişler. Sıcaktan ve susuzluktan bunaldıkları bir vakitte çöldeki bir vahada küçük bir gölete denk gelmişler. Sularını içtikten sonra serinlemek için göle atlamışlar. Tokat yiyen arkadaş nasıl olduysa gölün dibine batmış ve boğulma tehlikesi geçirmiş. Tokat atan ise hemen suya atlayıp kurtarmış onu. Kurtulan arkadaş çıkmış, giyinmiş. Cebinden çakısını çıkarıp oradaki büyük bir taşa şunları kazımış: ''En iyi arkadaşım hayatımı kurtardı.''
Kurtaran arkadaş meraklıca sormuş: ''Sana tokat attığımda bunu kuma yazdın; ancak seni kurtardığımda bunu taşa kazdın, neden?'' Bizimki şöyle cevaplamış. Arkadaş arkadaşın kusurunu unutup onu affedebilmeli. Kusurunu kuma yazdım ki hemen silinsin. İyilikler ise asla unutulmamalı. Onu da taşa yazdım ki hiçbir zaman unutulmasın.''
İşte, arkadaşlıklar da böyle olmalıdır. Hepimiz insanız, hepimizin hataları olabilir. Önemli olan arkadaşlarımızın bu hataları gerektiğinde görmezden gelip onları affedebilmektir.
-SON-
Evet arkadaşlar, arkadaşlık ile ilgili yazılar okudunuz. Herkesin işine yaraması için arkadaşlığın önemini anlatan kompozisyonları hem kısa hem de uzun versiyonları ile yazdık. Dileriz ki hoşunuza gitmiştir. Hoşça kalın...
Ben çok beğendim teşekkürler
YanıtlaSilEben
Silmüq
YanıtlaSileywallah
YanıtlaSil